Ferrero Değerli Tarım ekibinden Ziraat Mühendisleri Abdurrahman Cömert ve Gürkan Kadıoğlu, ilkbahar sezonu başlarken, çiftçilerin fındığın verimi için yapılması gereken uygulamaları anlattı.
ZİRAİ DON VERİMİ DÜŞÜRÜYOR
Meteorolojik verileri takip ederek, zirai don erken uyarılarına dikkat etmek gerektiğini söyleyen Ziraat Mühendisi Abdurrahman Cömert, “Çünkü ilkbaharda yaşanan zirai donlar, fındık bitkisinin verimini düşürebilecek en tehlikeli çevresel faktörlerden biridir. Zirai donun olumsuz etkilerine engel olmak için fındık çiftçilerinin uygulayabileceği birkaç pratik yöntem vardır. Bunlardan ilki, bahçenin hakim noktalarında daha önceden hazırlanan sap-saman, lastik gibi bol duman veren maddeleri yakmak, diğeriyse hafif, kullanımı kolay dumanlama yapan cihazlardan yararlanmaktır” dedi.
KOMPOZE GÜBRELEME ÖNEMLİ
Fındık bahçelerinden kaliteli ve verimli ürünler elde etmek için ilkbahar mevsiminde yapılması gereken bir diğer uygulama da gübreleme olduğunu belirten Cömert, “İlkbaharda gübreleme yapılırken toprak analizi sonuçlarına göre hareket etmek gerekir. İlkbahar mevsiminde azot, fosfor ve potasyum ağırlıklı, bor, çinko ve magnezyum içeren kompoze gübreler kullanılabilir. Kompoze gübreler, mart ayından başlayarak, bitki kök faaliyetlerinin yüksek olduğu nisan ayına kadar toprağa verilmiş olmalıdır. Özellikle bor, çinko ve magnezyuma, tomurcukların patladığı, döllenmenin ve yaprakların gelişmekte olduğu dönemde daha fazla ihtiyaç duyulur. Bu nedenle, bu elementlerin kompoze gübreler ile toprağa verilmesi daha doğrudur” diye konuştu.
FINDIĞIN KALSİYUMA İHTİYACI VAR
İlkbahar mevsiminde unutulmaması gereken işlemlerden birinin de azotlu gübre uygulaması olduğunu söyleyen Cömert, “Bu dönemde yapılacak olan azotlu gübreleme kalsiyum nitrat formunda olabilmektedir. Kalsiyum genelde fındık arazilerinde eksikliği sıkça görülen önemli bir besin elementidir. Bu gerek topraktan gerekse yapraktan yapılacak uygulamalarla giderilebilir. Kalsiyum nitrat 2 besinli ve suda çok çabuk çözünen, bitkilere yarayışlı olan ve bitkiler tarafından hızlı alınan bir gübredir. Kalsiyum nitrat uygulanmadan önce yapraktan mutlaka bor, çinko gibi kalsiyumun alımını hızlandıracak iz elementlerin verilmiş olması gerekir. İşlem, her zaman olduğu gibi toprak analiz sonuçları temel alınarak yapılır. Kullanılacak kalsiyum nitratın, çapalama yöntemlerinin herhangi biri ile toprağa karıştırılarak verilmesi gerekir. Gübre, düz ve eğimin az olduğu bahçelerde taç iz düşümüne, eğimin fazla olduğu bahçelerde ise ocağın alt kısmına, hilal şeklinde uygulanmalıdır” ifadelerini kullandı.
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
Toprak analiz sonucunda belirtilen azotlu gübre miktarının yarısının, kök faaliyetlerinin arttığı nisan ayında, diğer yarısının da mayıs ayında kullanılması gerektiğini vurgulayan Demir, “Bitkiye verilen azotlu gübrenin miktarı da oldukça önemlidir. Fazla verildiği takdirde uç kurusuna, kuvvetsiz büyümeye, hastalıklara karşı ve dona karşı direnç azalmasına, meyve kabuğunun kalınlaşmasına ve tanelerin küçülmesine neden olur. Fındık çiftçilerinin doğru bildiği yanlışlar arasında en yaygın olanı, eğimli arazilerde gübrelemenin ocağın üst kısmına uygulanması gerektiğine dair kanıdır. Oysa, eğimin olduğu bölgelerde bitkinin kök yapısı ocağın alt kısmına gelir. Bu nedenle, ocağın üst bölgesine yapılan gübrelemenin büyük kısmı bitkiye ulaşmaz. Hatta bu hata, o güne kadar sarf edilen emeklerin tamamının boşa gitmesine neden olur” dedi.
DİP SÜRGÜN VE YABANCI OT TEMİZLİĞİ
Fındığın ilkbahar mevsiminde dip sürgün ve yabancı otların temizliğine de ihtiyaç duyduğunu aktaran Ziraat Mühendisi Gürkan Kadıoğlu ise, “Fındık çiftçileri tarafından genelde hasada yakın dönemde yapılan dip sürgün temizliği, aslında çok geç kalınmış bir uygulamadır. Dip sürgünlerin temizliği için doğru zaman azotlu gübre uygulaması yapılan bahar mevsimidir. İşlem gübrelemeden önce ya da gübrelemenin hemen sonrasında yapılmalıdır. Çünkü dip sürgünleri gübrelere daha hızlı ulaşırlar. Dip sürgünlerinin doğru zamanda temizlenmemesi, meyve oluşumunu arttırmak isteyen ana dalların besin alımını önemli ölçüde engeller. Zararlılara ve hastalıklara yuva olabilen dip sürgünleri, tüm bu nedenlerle mayıs ayını geçirmeden temizlenmelidir. Hastalık ve zararlılara yuva olabilen fındık bitkisinin, su ve besinine ortak olan yabancı otların temizlenmesi de son derece önemlidir. Yabancı otlarla yılda en az 2 kez tohum bağlamadan önce biçme veya herbisit yoluyla mücadele etmek gerekir” uyarısında bulundu.
KÜLLEME HASTALIĞI
Fındığın ilkbahar döneminde külleme hastalığıyla da karşılaşabileceğini söyleyen Kadıoğlu, “Son yıllarda çiftçiler tarafından da bilinen ve kesinlikle mücadele edilmesi gereken bu mantar hastalığı, kalite ile verimi oldukça etkiler. Bitkiye ulaşan güneş ışığının ve hava sirkülasyonunun yeteri kadar olması durumunda hastalığın şiddeti ve yayılışı daha az olmaktadır. Hastalık, kışı yere dökülen yapraklarda geçirdiği için bitki artıklarının temizlenmesi büyük önem taşır. Koruma ilaçlamaları ise yapraklar 1 liralık madeni para büyüklüğüne geldikten sonra yapılmalı ve periyodik olarak devam etmelidir. Bu yöntem, hastalığın getireceği zararları büyük ölçüde azaltır. Erken mücadele başarı şansını yüksek oranda arttırır” diye konuştu.
FINDIK KURDU 1 DEKARDA 4,2 KG FINDIK KAYBINA NEDEN OLUYOR
Bu mevsimde karşılaşılan bir diğer zararlının fındık kurdu olduğunu aktaran Kadıoğlu, “Erginler mayıs ayı içinde çıkışlarını tamamlar. Fındık mercimek tanesi iriliğindeyken, ergin dişiler ortalama 42 adet olan yumurtalarını fındık tanelerinin içine bırakırlar. Bahçedeki yoğunluğunu tespit etmek için sabahın erken saatlerinde ocak altına beyaz örtü serilir ve dallar silkelenir. Bahçeyi temsil edecek olan 10 ocakta 2’şer taneden fazla zararlı görüldüğü taktirde hızlı bir şekilde ilaçlama yapılmalıdır. Bir sonraki uygulamaysa, zararlı yoğunluğu dikkate alınarak, ilaçlamanın ardından 15 gün geçtikten sonra tekrar edilmelidir. Gelişmiş bir ergin yaklaşık olarak 1 dekarda 4,2 kg fındık kaybına neden olabilmektedir” ifadelerini kullandı.
DALKIRANA HIZLI MÜDAHALE ŞART
Kadıoğlu, “Dalkıranlar, “Mart ayı başından itibaren, sıcaklıklar 18 – 20 santigrat dereceye ulaştığında, sağlıklı olan dallara yeni galeriler açmaya başlarlar. Dallara açtıkları giriş deliğinden bitki öz suyu sızar ve ağaç gövdelerinde siyahımsı izler bırakırlar. Dalkırana engel olmak için ergin çıkışlarının görüldüğü dönemlerde, bahçenin belirli bölgelerine tuzaklar asılır, aynı zamanda zararlının olduğu dallar budanarak bahçeden uzaklaştırılır. On dalda üç yeni galeri gözlemlendiği takdirde, hızlı bir şekilde ilaçlama yapılmalıdır” dedi.
KOZALAK AKARI
Kozalak akarının verimi azalttığını aktaran Kadıoğlu, “Bahar döneminde de sıkça karşılaşılan kozalak akarına engel olmanın ilk yolu kış mevsiminde kozalakların toplanıp bahçedeki uygun yerlere küçük yığınlar halinde bırakılmasıdır. Çiftçiler tarafından mücadelesi yapılmaması durumunda fındık zararlıları içinde en önemlilerinden birisidir. İlkbahar mevsiminde de mücadele etmek gerekir. Fındık çiftçileri tarafından ‘gül’ olarak da adlandırılan bu deformasyon için, zararları bilinmesine rağmen, çoğunlukla herhangi bir önlem alınmamaktadır. Kozalak akarı, nisan ayının ortalarından itibaren sürgün uçlarındaki yeni meyvelere ve yaprak gözlerine geçmeye başlayarak çoğalır ve gözlerin yapısını bozarak verimi azaltır. Bir dalda 5 adetten fazla görüldüğünde mutlaka kimyasal mücadele yapılmalıdır” diye konuştu.