Stresin, insan yaşamını sürdürmek için gerekli enerjiyi sağladığını ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Amerikalı Prof. Dr. William Mosier, “İnsanlar stres arayan varlıklardır. İnsan vücudu strese tahmin edilebilir şekilde fizyolojik bir şekilde tepki verir. Stres vücudumuzda acil bir adrenalin salgısı yaratır. Bu kimyasal reaksiyonlar kardiyovasküler fonksiyonu hızlandıran ve sindirimimizi etkileyen değişikliklere yol açar. İnsan vücudunda, stres reaksiyonumuzun sevinçten mi yoksa korkudan mı kaynaklandığı önemli değildir; fizyolojik tepki aynıdır. Stres tepkimiz, vücut aşırı enerji oluştururken yaşadığımız durumdur” diye konuştu.
“STRES, VİRAL ENFEKSİYONLARA KARŞI DİRENCİNİZİ AZALTIR”
“Stresle başa çıkmak için kişinin strese nasıl tepki verdiğini bilmesi gerekir” diyen Prof. Dr. Mosier, şunları söyledi:
“Önemli olan, stresli durumlarla tipik başa çıkma modelinizin farkında olmaktır. Yaşamımızdaki stres kaynakları fiziksel, psikolojik ve / veya çevreseldir. Stres yanıtlarımız, böbreküstü bezlerinizden kortizol salınımı oluşturur. Bu adrenalin dalgalanması kalp atış hızını ve solunumu artırır ve sindirimi yavaşlatır. Stres hormonlarının kronik salınımı vücudunuzun bağışıklık tepkisini zayıflatır ve viral enfeksiyonlara karşı direncinizi azaltır.”
STRESLE BAŞA ÇIKMA ÖNERİLERİ
Prof. Dr. Mosier, stresle başa çıkmak içinse şu önerilerde bulundu:
“Sıkıntı halindeyken ve daha iyi hissetmek istediğinizde fiziksel egzersiz yardımcı olabilir. Enerjinin fiziksel salınımı stres yanıtımızı yapıcı bir şekilde kontrol etmede önemlidir. Kendinize karşı nazik olun. Kendinize inanın. Unutmayın, siz değerli bir insansınız ve birçok gücünüz var. Olumsuz duygulara dayanmak sağlıksızdır. Stresli durum hakkındaki düşüncenizi değiştirmek, toksik stresin (sıkıntı) olumsuz etkilerini aşmanıza yardımcı olabilir. Stres tepkinizin belirtilerinin ne kadar farkında olursanız, sıkıntıların ezici olmasını engelleme yeteneğiniz o kadar büyük olur. Kendinizi çevrenizdeki dünyayı değiştirebileceğinizden daha kolay değiştirebileceğinizi bilin. Duygularınızı nasıl yönettiğiniz, küçük çocukların duygularını ne kadar iyi yönetebileceğini belirleyecektir. Olumsuz,yıkıcı duyguları değiştirmek için iki seçeneğiniz vardır: Kontrolünüz dışındaki şeyleri değiştirmeyi deneyebilir veya kontrolünüzde olan şeyleri değiştirmeyi seçebilirsiniz. Neyi değiştiremeyeceğinize değil, çözebileceğiniz sorunlara odaklanın.”