Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını konusundaki sorunların en başında bu türün antijenik yapısıyla henüz tanışmaması olduğunu belirten Medicana Çamlıca Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Ünitesi doktorlarından Dr. Tansel Turan, “Bağışıklık sistemimiz koronavirüse hazırlıksız yakalanmıştır diyebiliriz. Öte taraftan bu bilinmez virüsle mücadelede herkesin kafası oldukça karıştı ve magazinsel medikal bilgilerimiz, bilimsel medikal bilgilerimizin önüne geçmeye ve kafa karıştırmaya başladı” dedi.
Dünya salgın ile boğuşurken bir yandan da tedavi yöntemleri ile ilgili çalışmaların büyük bir hızla devam ettiğini vurgulayan Dr. Tansel Turan, şunları söyledi:
“Geçtiğimiz günlerde Fonksiyonel Tıp Birliği, Fonksiyonel Tıp Enstitüsü ve Dr. Mark Hyman’ın koronavirüs sürecinde fonksiyonel tıp esaslarına göre bağışıklığı güçlendirmek ve ayakta tutabilmek ile ilgili yazıları yayınlandı. Bu yayınlarla ilgili detayları paylaşmadan önce fonksiyonel tıp kavramına kısaca değinmek faydalı olacaktır. Tanımlamaya başlarken öncelikle şunu ifade etmeliyim ki fonksiyonel tıp, alternatif tıp değildir. Fonksiyonel tıp, tıp fakültesinde okuduğumuz tıbbın kendisidir. Bir hastalık için bireyler aynı belirti ve rahatsızlıklarla bize başvursalar da hastalığın kişide görülmesinin temel nedenleri farklı olabilir. İşte bu noktada fonksiyonel tıp kişiye özgü olarak hastalığın temel nedenini bulmak için özellikle kronikleşmiş sağlık sorunlarında beslenme, yaşam şekli, psikolojik durumu, genetik yapısı başta olmak üzere tüm sistemleri bir arada değerlendirir.”
“GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK İÇİN NE YEMELİYİM NASIL YEMELİYİM”
Koronavirüsün özellikle akciğer, hipertansiyon, kalp, diyabet, obezite gibi metabolik hastalığı olanlarda, organ yetmezliği olanlarda yani özetle kronik hastalığı olan bireylerde çok daha ağır geçtiğini hatırlatan Dr. Tansel Turan, “El yıkama, sosyal mesafeyi koruma, karantina gibi çok temel önlemleri ve gereklerini hiç sıralanmadan Fonksiyonel Tıp açısından bağışıklığımızı güçlendirmek ve korunmaya yönelik önerilerimizi ve mevcut uygulanan tedavilerin durumunu sıralamak isterim. Bu nedenle işlem görmemiş ve doğal gıdalarla temiz ve sağlıklı beslenin, işlenmiş tüm endüstriyel gıdaları hayatınızdan çıkarın, şeker ve nişastayı kesin, alkol alımını durdurun veya sınırlandırın. Ispanak, kabak, dereotu, soğan, kekik, acı biber, elma, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, portakal, limon, greyfurt, mandalina, zeytin ve zeytinyağı, yeşil çay, rafine edilmemiş Hindistan cevizi yağı ve anne sütü bağışıklık sistemini destekler. Hem antiviral hem immun sistemi destekleyen besinler ise zencefil, sarımsak, zerdeçal, biberiye, acı biber ve kekik” ifadelerini kullandı.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZİN YÜZDE 60’TAN FAZLASI BAĞIRSAKLARDA
Vücudun ve bağışıklığın yapı taşının proteinlerden olduğunu ifade eden Dr. Tansel Turan, “Bağışıklık sistemimiz için en önemli amino asitler taurin, karnosin, anserin ve sığır ile kuzu etinden gelen kreatindir. Bu amino asitler bitki proteinlerinde yeterli miktarlar bulunmaz. Bu nedenle hem bitkisel hem de hayvansal aminoasitleri dengeli almalıyız. Mikrobiyatanızı iyileştirmek enflamasyonu regule etmek için kritik öneme sahiptir. Bildiğiniz gibi bağışıklık sistemimizin yüzde 60’tan fazlası bağırsaklarımızdadır, bu nedenle bağırsak sağlığına odaklanmak çok önemlidir. Karnıbahar, brokoli, lahana, karalahana, enginar, sarımsak, soğan, pırasa, kuşkonmaz, enginar, muz, elma, kakao, keten tohumu ve deniz yosunu gibi. Endüstriyel olmayan merada beslenen koyun, inek sütünden yapılmış yoğurt, kefir, ayran, lahana turşusu, kimchi, ev turşusu gibi besinler tüketin” diye konuştu.
YAŞAM BİÇİMİNİZİ GÖZDEN GEÇİRİN
Yaşam biçiminin önemine dikkat çeken Dr. Turan, “Her ne kadar çoğunluk çalışmıyor veya part time çalışıyor yani bir nevi tatil dönemi geçiriyor gibi olsak da uyku düzeni ve kalitesi çok önemli. Bu yüzden mutlaka vaktinde yatın, vaktinde kalkın. Gece 8 saatlik uyumaya dikkat edin. Her gün 30-45 dakika hafif ev egzersizleri yapın. Sosyal medyada, internette, gazetelerde bu konuda birçok yol gösterici yayın var. Yoga, meditasyon yapın, ibadet edin, gevşeyin. İnsanlarla ilişkinizi paylaşımlarınızı sürdürün. (Elbette fiziki temasla değil, dijital iletişim araçları üzerinden). Bir hobi edinin veya uzun süredir uğraşmadığınız bir hobiniz varsa onu yeniden canlandırın” tavsiyesinde bulundu.