
ANKARA-BHA
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Nevşehir’in Ürgüp ilçesinde düzenlenen Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin jeotermal enerjideki mevcut konumunu ve hedeflerini değerlendirdi.
Jeotermalin, rüzgar ve güneşten farklı olarak kesintisiz enerji üretimi sağladığına dikkat çeken Yılmaz, enerji ihtiyacının hızla arttığı bir dönemde bu kaynağın öneminin giderek büyüdüğünü vurguladı. Yılmaz, “Önümüzdeki 10 yıl içinde elektrik talebinde yıllık ortalama yüzde 3,5 artış bekleniyor. Yapay zeka ve veri merkezleri gibi yeni teknolojiler de bu talebi yukarı çekecek. Bu ihtiyacı sürdürülebilir şekilde karşılamanın yolu, yenilenebilir kaynakları etkin kullanmaktan geçiyor” diye konuştu.
Türkiye’nin 1734 megavat kurulu jeotermal gücüyle dünyada 4’üncü, Avrupa’da ise 1’inci sırada yer aldığını hatırlatan Yılmaz, bu alandaki hedefin 40 bin megavat olduğunu belirtti. 66 jeotermal santralin yanı sıra, sektörde yaklaşık 50 bin kişiye istihdam sağlandığını ifade eden Yılmaz, tesislerde yüzde 55’e varan yerlilik oranına ulaşıldığını kaydetti.
Jeotermalin sadece enerji üretiminde değil, termal turizm ve tarımsal ısıtma gibi alanlarda da kullanılabileceğini söyleyen Yılmaz, “Türkiye genelinde 160 bin konut eş değeri yapı ve yaklaşık 10 bin dekar sera jeotermal enerjiyle ısıtılıyor. 2030’lara doğru termal turizm pazarının 100 milyar dolar düzeyine ulaşması bekleniyor. Türkiye bu pastadan çok daha fazla pay almalıdır” dedi.
Türkiye’nin Emisyon İklim Kanunu ile kendi emisyon ticaret sistemini kurduğunu da hatırlatan Yılmaz, bu sistemle Avrupa Birliği’nin sınırda karbon düzenlemesinden kaynaklı vergi yükünün yurt içinde kalacağını ve yeşil dönüşüm projelerinde kullanılacağını söyledi.
Yılmaz, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Jeotermalin sessiz gücünü doğru stratejilerle buluşturarak, enerji, turizm, tarım, sağlık ve sanayi sektörlerini entegre bir vizyonda birleştirmeliyiz. Yerli teknoloji üretimini destekleyip uluslararası iş birliklerini güçlendirmeli, yerel yönetim projelerine destek vererek jeotermalin kullanım alanlarını yaygınlaştırmalıyız. Türkiye bu alanda küresel liderliğe yürüyor.”