
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 4–5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirdiği 38. Olağan Kurultay’ın ardından derinleşen bir iç krizle karşı karşıya. Özgür Özel’in, Kemal Kılıçdaroğlu’nu geçerek genel başkan seçilmesiyle başlayan süreç, usulsüzlük iddiaları, mahkeme süreci ve parti içi gerilimlerle adeta bir krize dönüştü.
Süreç, CHP tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir kurultay tartışmasına sahne olurken, eski genel başkan Kılıçdaroğlu’nun yeniden liderliğe dönüş sinyalleri vermesiyle siyasi tansiyon zirveye ulaştı.
Kurultaya Dava: Usulsüzlük İddiaları Mahkemeye Taşındı
Olağan Kurultay’ın ardından bazı CHP delegeleri ve üyeleri —Lütfü Savaş, Yılmaz Özkanat, Hatip Karaaslan ve Kamile Bahar Önal gibi isimler— kurultayın usule aykırı yürütüldüğünü savunarak Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.
Dava, Özgür Özel’in genel başkanlığına gölge düşürürken, parti içinde olağanüstü kurultay kararı alınmasına neden oldu.
Parti içindeki gerilim, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kurultaya ilişkin ortaya atılan şaibe iddialarına karşı sessiz kalmasıyla daha da büyüdü. Kılıçdaroğlu’nun sessizliği, kamuoyunda bu iddiaları dolaylı olarak kabul ettiği şeklinde yorumlandı.
Olağanüstü Kurultay ve Özel’in Güç Pekiştirmesi
21 Mart 2025 tarihinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partinin olağanüstü kurultay yapacağını duyurdu. Bu kararın, “CHP’ye kayyım atanması olasılığına karşı önleyici bir hamle” olduğunu ifade etti. 6 Nisan 2025’te yapılan kurultayda Özel, 1276 delegenin kullandığı oydan 1171’ini alarak yeniden genel başkan seçildi.
Ancak, kurultay davası mahkemede sürerken siyasi tansiyon yeniden yükseldi.
Nevşin Mengü’nün İddiası: Yolsuzluk Dosyası ve Kılıçdaroğlu’nun Sessizliği
Gazeteci Nevşin Mengü, 26 Mayıs 2025’te yayınladığı YouTube programında, çarpıcı bir iddia ortaya attı: Kurultay davasını yürüten savcının, Kemal Kılıçdaroğlu’na “Kurultayda yolsuzluk yoktur” şeklinde ifade vermesi hâlinde dosyayı kapatabileceğini ilettiğini öne sürdü. Ancak Kılıçdaroğlu, bu çağrıya cevap vermedi ve ifadeye gitmedi.
Bu iddia kamuoyunda geniş yankı buldu. Emrah Gülsunar adlı akademisyen, sosyal medya üzerinden Kılıçdaroğlu’na ağır ithamlarda bulundu. Kılıçdaroğlu ise bu açıklamalara karşı yasal yollara başvurarak Gülsunar ve Mengü hakkında suç duyurusunda bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik ise, savcıya atfedilen teklifin “külliyen yalan” olduğunu belirtti.
Silivri Ziyaretleri: İmamoğlu Üzerinden Mesajlar
Haziran ayı içinde CHP’nin iki lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Marmara Cezaevi’nde ziyaret etti. Ziyaretlerin perde arkasında kurultay davası olduğu öne sürüldü. Özgür Özel, İmamoğlu’nun, Kılıçdaroğlu’nun “Kurultay tertemiz” dediğini kendisine aktardığını ifade etti.
Ancak Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, bu sözleri yalanladı. Özel ise İmamoğlu’nun doğrudan kendisine bu sözleri söylediğini savunarak, “Kemal Bey’den de açıklama bekliyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun Sessiz Diplomasi Treni: Yeni Liderlik Mi?
24 Haziran’da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve CHP PM üyesi Engin Özkoç, Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi. Heyet, Kılıçdaroğlu’ndan kurultayla ilgili iddialara dair kamuoyuna açıklama yapmasını talep etti.
Kılıçdaroğlu ise bu teklife, “Böyle bir açıklama yapamam. Mutlak butlan kararı çıkarsa da partimi kayyuma bırakmam. Kabul etmesem kayyum gelir” diyerek dolaylı biçimde yeniden liderliğe göz kırptı.
Aynı günlerde TGRT Ankara Temsilcisi Fatih Atik’e verdiği röportajda da “CHP’nin DNA’sı ile oynanıyor. Kayyuma teslim edemeyiz. Ben kabul etmesem, ne zaman kurultay toplanacağı belli değil. O döneme kadar partiyi kim yönetecek?” ifadeleriyle partiyi yeniden yönetmeye hazır olduğunun sinyalini verdi.
Özgür Özel’den Karşı Hamle: “CHP’yi Kurultayda Seçilmemiş Kimse Yönetemez”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, Özgür Özel cephesinde karşılıksız kalmadı. Cumhuriyet gazetesine konuşan Özel, “CHP’yi kurultayda seçilmemiş kimse yönetemez. Ne kayyuma ne butlana izin veririz” diyerek partide meşru liderliğin sadece seçimle mümkün olacağını net bir şekilde vurguladı.
Kurultay Davasında Son Durum: 30 Haziran’a Ertelendi
17 Nisan 2025’te başlayan dava süreci, bilirkişi atanması ve usul tartışmalarıyla devam etti. 26 Mayıs’taki duruşmada mahkeme, davayı 30 Haziran’a erteledi. Bir sonraki duruşma, tahkikat celsesi olacak.
Siyasi kulislerde, 30 Haziran’daki duruşmanın “mutlak butlan” kararıyla sonuçlanma ihtimali hem parti yönetimini hem de kamuoyunu tedirgin ediyor.
Sonuç: CHP’de Derinleşen İkiye Bölünme ve Liderlik Mücadelesi
Kurultay sonrası CHP’nin yaşadığı iç kriz, sadece bir genel başkanlık değişimi değil; aynı zamanda parti içi meşruiyet, yönetim ve gelecek vizyonu tartışmasına dönüşmüş durumda.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden sahneye çıkması, Özgür Özel’in meşruiyetini güçlendirme çabaları ve İmamoğlu üzerinden süren dolaylı mesajlaşmalar, CHP’nin 2025 yazında kaderini belirleyecek. Gözler şimdi 30 Haziran’da görülecek kurultay davasının sonucunda. Karar yalnızca yargıyı değil, Türkiye siyasetinin ana muhalefetini de şekillendirecek.