Koronavirüsün kaynağı olan ve bütün dünyaya yayılmasına sebep olan Çin, suçunu örtmek ve tepkileri azaltmak için yalan bilgilerle propagandaya başvuruyor.
Üstelik bunu yaparken Türkiye’nin iç siyasetinde tartışma konusu açmaya yelteniyor.
Çin rejiminin Türkiye’de bulunan ideolojik işbirlikçileri ve Türk medyasında adeta Çin ajanı gibi hareket eden bazı odaklar, hazırladıkları yalan haberle Çin’in ülkemize koronavirüs tanı kiti gönderdiği ve bunlarının parasının da Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı yardımların karşılığı olarak ödendiğini öne sürdü.
Çin Komünist Partisi ile Mustafa Kemal Atatürk’ü yan yana getirme gafletinde bulunan bu yalan haberde hiçbir kaynağa yer verilmedi.
Ne Çin’in resmi kaynaklarında, ne de Türkiye’nin her hangi bir kurumundan böyle bir konuya dair açıklama bulunmuyor. Tarihi gerçekler kullanılarak, konu saptırılıp, Çin propagandası haline getiriliyor.
TEST KİTLERİ ÖZEL FİRMADAN
Koronavirüs’e karşı mücadele veren Türkiye Sağlık Bakanlığının çalışmalarıyla ilgili Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Türkiye Büyük Millet Meclisini bilgilendirmişti.
Bu bilgiler arasından Çin’den koronavirüs test kitlerinin geleceğini ve böylece daha fazla test imkanına sahip olunacağını açıklamıştı. Konuyla ilgili HaberTürk’ten Muharrem Sarıkaya da edindiği bilgileri yazarak, 2 milyon 50 bin adet kit geleceğini ve bunun 50 bin adetinin hibe olacağını belirterek, “Pazartesi ise 1 milyon kit daha gelecek. Ondan sonraki pazartesi de 1 milyon adet kit gelecek.” ifadelerini kullandı.
Sarıkaya, kitleri sağlayan doğrudan Çin devletinin değil özel bir firma olduğunu şu sözlerle aktarıyor: “Çin hükumeti ile eskiden beri dostane bir ilişkisi olan bu firma koronavirüs salgını başladığında elinde bulunan yüklü miktardaki N95 tipi maskeyi Çin’e göndermiş. Çin’de de teknoloji ve silah sanayisi alanında iş yapan bir firma bu firma. Bu test kitlerinin gelişinin yolu da böyle açılmış”
Ayrıca Çinli firmanın Katarlı ortağının bulunması da Türk şirket için temasa geçmede kolaylık sağladığı ifade ediliyor.
Yalan propaganda
Çin kara propagandasını yayan Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın bu yalan haberin kaynağı olarak Facebook’ta paylaşılan ciddiyetsiz bir metni dayanak olarak aldığı görülüyor.
Merdan Yanardağ’ın, gazetecilik ciddiyetine yakışmayan bir şekilde “Çin 2 milyon erken tanı kiti gönderdi, ilk parti için para istemiyor” başlıklı bir ciddiyetsiz sosyal medya gönderisine tamamıyla inanarak, “Çin 2 milyon kiti hediye etti” şeklinde bir haber hazırlattığı anlaşılıyor.
ATATÜRK NASIL ALET EDİLDİ?
Çin propagandasına Atatürk’ün alet edilmesi ise 1940’lı yıllarda Çin’deki kolera salgınına karşı yapılan yardımlar gösterildi. Çin’e gönderilen aşılar, Atatürk’ün 1928 kurduğu Hıfzısıhha Enstitüsü tarafından hazırlanmış ve bu ülkeye gönderilmişti.
Türkiye’nin Çin’e gönderdiği yaklaşık 1 milyon aşı, doğru. Bununla ilgili uluslararası Reuters ajansı kaynaklı bir haberde bu bilgiler yer alıyor. Ayrıca devlet arşivinde de konuya ilişkin resmi evraklar bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de 1938 tarihli bu belgedir:
AMAÇ: HEM YALAN HEM İÇ SİYASETTE TARTIŞMA
Çin’in ideolojik işbirlikçileri Türk toplumunun hassas konularına dokunarak, sadece yalan propaganda yapmıyor.
Bir yandan da yalanı yüzlerine vuracak olan medyayı da etkisizleştirmeyi amaçlıyor. Çünkü, söz konusu yalan haberde hem Mustafa Kemal Atatürk, hem de Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsüne özellikle vurgu yapılarak, bu enstitünün Ak Parti hükumeti tarafından kapatıldığına atıfta bulunuluyor. Böylece Türkiye’deki Çin odaklı tepkileri başka yönlere çekme gayreti de açıkça görülüyor.
Salgın nedeniyle zaten panik halinde olan ve evlerinde gergin bir şekilde bekleyen Türk toplumunu sosyal medya üzerinden yeni bir tartışmaya girmesi hedefleniyor.
Çin propagandasını yayanların, bu fikri Türkiye’de tanınmış bir gazeteci olan Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar’dan aldığı anlaşılıyor.
Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü eski genel müdürünün mektubunu köşesinde yayınlayan Uğur Dündar‘ın yazısı geniş kitle tarafından okundu. Bütün parçaları bir araya getiren Çin propagandası için geriye sadece yalanı yaymak kaldı.
REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA ENSTİTÜSÜ NEDİR?
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı veya Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü Türkiye’de yaşayan halkın sağlığının korunması amacıyla temel laboratuvar hizmetleri yürütmek için kurulmuş ve Ankara’da bulunan bir ulusal referans laboratuvarıdır. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu (Hıfzıssıhha) bünyesindeki altı bölümden biridir.
Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü 27 Mayıs 1928 tarihinde kurulmuştur. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, 2 Kasım 2011 tarihinde kapatılmıştır. Çalışmalar Türkiye Halk Sağlığı Kurumu bünyesinde devam edilmektedir.
YALANIN ARKASINDAKİ GERÇEK
Çin’in ideolojik işbirlikçilerinin Türk kamuoyuna pompaladığı yalan propagandada 2 milyon kitin bedava verildiği yalanı ortaya atılıyor.
Koronavirüsün çıkış noktası Çin ve dünyaya yayılmaması için önlem alınmadığı gibi, gerçekler gizleniyor. Bu da Türkiye’de dahil olmak üzere neredeyse bütün dünyada bu ülkeye karşı tepkiye neden oldu. Ancak Türkiye için uzun süredir gündemde olan bir başka konu daha var.
Çin’de 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı ise toplama kamplarında esir olarak tutuluyor. Bu insanlar türlü işkencelere ve asimilasyona maruz kalıyor.
Çin Komünist Partisi, Türkiye’de son yıllarda iyice artan tepkilerin önüne geçebilmek için basından siyasi alana kadar birçok fon desteği ile etki alanı yaratmaya çalışıyor.
Türk milletinin Doğu Türkistan’da esaret altında yaşayan Uygur Türkleriyle hem aynı soydan olmaları, hem de dini yakınlığı bulunması nedeniyle konuyu çok ciddi şekilde ela alıyor.
Müslüman Uygurları sözde terörist olarak Türkiye’ye ve dünyaya göstermeye çalışan Çin, yarım asırdan fazla süredir Doğu Türkistan’da yapılan mezalimin üstünü örtmeye çalışıyor.
ÇİN BİLGİ KİRLİLİĞİ YAYIYOR
Koronavirüs salgınının bütün dünyaya yayılmasının ve pandemi ilan edilmesinin baş faili olan Çin, Türkiye’de taraftar toplayacak propaganda yapmaya çabalarken, bir yandan diğer ülkeleri suçlayıcı bilgi kirliliği yaratmaya çalışıyor. Öyle ki, Çin milli İngilizce yayın organı Global Times, koronavirüsün 2019’un Kasım ayında İtalya’da görüldüğünü iddia etti.
Böylece salgının dünyaya Çin’den yayılmadığını yalanını yayılmaya çalışılırken, tepkilerin de azalması umut ediliyor.